16 Nisan 2012 Pazartesi

Nefret Ettiklerim - 2

Merhabalarrrrrrrrrrrrrrrrrr!

Bir "nefret ettiklerim" bölümüyle daha birlikteyiz. Sanmayın ki ben böyle nefret dolu bir insanım. Hayırrrrrrrrr tam tersine sevgi doluyum ama hayat şartları bizleri böyle sinirli, böyle olumsuz olmaya zorluyor dostlar.

Neyse, fazla uzatmıyor ve nefret ettiklerime geçiyorum :)

*Her türlü hastalık! (Kendime olanlar özellikle. Örneğin; gastrit-ah o mide ağrıları :( - grip, orta kulak iltihabı ki 2 haftadır gezmedim, işten eve- evden işe. Hatta bazen evden işe gidemedim bile. Sonraaa ne bileyimmmm grip olsun, grip olsun, yine grip olsun. Allah o gribin de o virüsün de bin belasını versin falan filan!!

*Ücreti ödenmeyen fazla mesailer!!! Bildiğin kölelik, bildiğin hak yeme, emeği gasp etme arkadaş!

*Israrla işyerime yollanan çiçekler.

*Israrla rahat bırakılmamak!

*İş odaklı, yok yok hayatında işten başka hiiiiiiiiiiiiiiiiç birşey olmadığı için insanları makine gibi gören yöneticiler.

*Kırmızı et!

*Sebze!!

(Neyle besleniyorum ben acaba? Beslenme sırlarım: Çok yakında bu blogda?! )

*Maçların hafta içi olması! İş çıkış saatimize geliyor trafikte telef oluyoruz arkadaş yapmayın yaa! Ayrıca yazık değil mi taraftarlara, maça gidecek insanlara. Ya yetişemezsek, ya izleyemezsek! Ayıp ayıp.

*Bitmek tükenmek bilmeyen toplantılar.

*İş hayatı!!! Okulumu özledimmmmmm, kantinimi özledim uleeennn!

*Dengesiz havalar! Bu noktada aşağıdaki karikatürü paylaşarak sizlere veda etmek isterim:






Metrobüs ile uzaktan yakından alakası olmayan bu yazımın ana fikri; aman diyim güneşe aldanmayın, ince giyinip üşütmeyin.

Sevgiler dostlar!


Yazan: 34A

Hiç yorum yok: